Çocuklara Sorunlarını Çözebilme Becerisi Kazandırmanın Önemi

Çocuklar için önemli olan eğitimlerden biri de sorunlarını çözebilme becerisi kazanmalarıdır. Sorunları çözme, çocukların hayata ve yaşadıkları topluma uyum sürecini geliştirir. Çocuğun, bir ödevi bitirmesi, arkadaşlarıyla oyun oynaması, oyun oynarken çıkan çatışmaları çözmesi, okul çağındaki çocuğun kantinden bir şeyler satın alabilmesi gibi gün içinde yapılan birçok etkinlik aslında sorunları çözme becerisini barındırmaktadır. Bu gibi nedenlerden dolayı, sorunları çözme gündelik yaşamın bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Sorunları çözme fırsatları, çocukta çevresi ile iletişim kazanmasına ve zihnini çalıştırmasına yardımcı olur ve onu cesaretlendirir. Karşılaştıkları sorunlara çeşitli çözüm yolları araştıran çocuklar, beyinlerini aktif olarak çalıştırmakta ve kullanmaktadırlar. Çocuklara şimdiki ve gelecekteki hayatlarını kolaylaştırabilmek için sorunlarını kendilerinin çözmesini öğretmek önemlidir.

Çocuklar, sorunlarını çözmeye başladıklarında, karar verme ile yüz yüze gelirler ve kesin olmayan çözüm yolları tahmin ederler, büyükleriyle çözüm yolları konusunda konuşup iş birliği yapmaya çalışırlar. Bunlar, çocukların meraklarını artırır aynı zamanda iş birliğine ve yeni şeyler keşfetmeye isteklendirir bu da onlarda kendilerine olan saygılarının gelişmesine yol açar. Sorunları çözme çabası çocuğu, denemeler yapmaya yönlendirir. Denemeler yoluyla çocuklar, sorunların birden fazla yolla çözülebileceğinin farkına varırlar. 

 Küçük çocuklarda, onların bu becerisini geliştirici oyuncaklar almak önemlidir, bu tip oyuncaklar çocuğun hedefe nasıl ulaşacağı ile ilgili karar vermesini sağlar. Bebekliklerinde, doğal olarak çocukların, sorunlarının neredeyse tüm sorumluluğunu anne ve babaları üstlenir. Bebeğin, sorunlarını çözebilecek gelişimleri henüz tamamlanmamıştır. Eğer bebeği beslemezsek, bebek kendi kendini besleyemez bu becerisi henüz gelişmemiş olduğu için anne ve babanın bu gibi sorumlulukları bebekleri için yapmaları gerekmektedir. Fakat çocukluk döneminde, anne ve babanın yardımı ve desteği gerektiğinde, rolümüzün danışılan bir gözlemci durumuna gelmiş olması gerekmektedir. Bu sürecin hızı, her çocuğun olgunluğuna, yeteneğine ve yüz yüze gelinen sorunun niteliğine göre belirlenmelidir. Burada sorumluluk ve karar verme anne ve babaya aittir. Çocuklar, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında yapmaları gereken ilk işin, sorunun neyin oluşturduğunu, yanlışın nerede olduğunu öğrenmeleridir.  Örneğin ilkokul 4. sınıftaki çocuğunuz ödevini yapmıyorsa siz onun yerine ödevini yapmamalısınız. Kendi sorumluluğunu almalı ve öğretmeniyle karşılaşacağı sorununu da kendisi çözmelidir. Bu durumdan çocuğun öğrenmesi sağlanmalıdır. 

Sorunla ilgili, çözüm yolları aramaya geçmeden önce, çocukların karşılaştıkları sorunların kendileri için taşıdığı önemin farkına varmaları sağlanmalıdır. Eğer çocuk ödevini yapmazsa o gün okulda öğrendiği konuları pekiştirmemiş olacaktır ve bir sonraki gün öğretmenine neden ödevini yapmadığını açıklamak zorunda kalacaktır. Anne ve babanın sorumluluğu çocuğa bu ödev sorumluluğunu yapmadığı için karşılaşacağı sonuçları anlatmak ve bilinçlendirmek olmalıdır. 

Sorun çözmede duygular doğrudan ilişkilidir. Çocuklar sorunu çözmeden önce kaygı, üzüntü, öfke ya da engellenme duyguları hissedebilir, ödevini yapmak istemediği için bunları yaşayabilir. Fakat sorunu çözdükten sonra çocuk, mutluluk, rahatlama gibi duygular hisseder. Bu da aslında çocuğun olumlu ve olumsuz duygularını tanımasını ve olumsuz duygularını kontrol etmesini öğretecektir.