Bütün dünyayı saran virüs salgını 11 Mart itibariyle ilk vakanın Türkiye’de görülmesiyle yaşamlarımıza davetsiz misafir olarak geldi. Bütün dünya da hastalığa karşı birtakım tedbirler alınmaya başlandı ve tabi ki Türkiye’de de tedbirler alındı ve her geçen gün yeni tedbirler alınmaya devam ediliyor. Yapılan uyarılarla evde kalınması, evden dışarı çıkılmaması, kişiler arasındaki mesafenin korunması gibi birçok bilgiler veriliyor. Bu bilgilerin birçoğunu uygulamak da nedense zorluklar yaşanıyor. Bunun en büyük nedeni aslında kişilerin alışkanlıklarından vazgeçmek istememelerinden kaynaklıdır. Her birimizin hayatında değişimle ilgili az ya da çok problemi olmuştur. Beklenmedik zamanda gelen değişimler bazen mutluluk bezen de mutsuzluk getirebilmektedir.  Değişim kişilerin güvenlik duygularını tehdit ettiği için sevilmezler. Çoğu zamanda değişimler korku duyularak yapılması mecbur bırakılan değişimler olabilmektedir. Bu kişiye belirsizlikler, ilerisini görememe getirdiği için değişimden kaçılmak istenir. Bilgisizlik ve belirsizlik değişime karşı direnci artırır.

            Bu nedenle değişimi iyi bir şekilde yönetebilmek için güçlü bir iletişimin olması gerekir. Değişimin kabul edilebilmesi için etkili ve sürekli bir iletişim gereklidir. Değişimin nedenleri iyice açıklandığında kabul etmek daha kolaylaşabilir. İnsanlara yeterli bilgi verilince değişim kabullenilmeye başlanır.

Bunun dışında bilinmesi gereken en önemli şey, değişim olmadan gelişmek ve olaylara adaptasyon olmaz. Bazı kişiler değişmekten ölüm gibi korkar. Bu belki birçok noktada kendi istek ve arzularımızı durdurduğumuz için ölüm gibi gelebilir. Bir şeyin zamanını doldurması ve sahneyi terk ederek yerini yeni şeylere bırakması ne kadar korkutucu olsa da buna izin vermek gerekir. Değişime direnmek sadece zamanımızı çalan bir durumdur. Biz istesek de istemesek de değişim gelecektir. Bu nedenle değişimi kollarınızı açarak bekleyin. Korkmayın, değişin! İnsanlar da sizden cesaret alacak ve değişime adım atacak. Siz önce değişerek çevrenize etki edin. Değişim lambasını yakın ve bırakın herkes onun ışığını görsün. Değişim büyük olmak zorunda değil. Şimdi bu salgın hastalıktan dolayı, evden dışarı çıkmamak alışkanlıklarımızı değiştirmeyi gerektiriyor. Bu uğraş içerisinde kimse dışarıda değil. Her bir insan çok değerli ve gerekli. Değişimi istemeseniz de çevrenizde göreceksiniz. Hava durumu değişecek, ülkeler değişecek, moda değişecek, dünyaya bakış açınız değişecek… Hatta değişim bile değişecek. Bunu hayatınıza bakarak da hemen anlayabilirsiniz. Bugün yaşadığınız şeyler beş yıl ya da on yıl öncesiyle aynı mı? Sizinle birlikte ihtiyacınız olan değişimler de değişmedi mi? Bu yüzden değişimle dost olun. Çünkü siz onunla dost olursanız o size bütün güzellikleri getiren çok iyi bir dost olacaktır. Siz değiştikçe cesaretlenecek, güzelleşecek ve güçleneceksiniz.