Corona Virüs (Kovid 19) gibi Salgın Hastalıkların İnsanlardaki Psikolojik Etkisi

Tarih boyunca insanoğlu birçok salgın hastalıkla yüz yüze kalmıştır. Kolera salgını veba salgını gibi birçok hastalıklar tarihte toplu insan ölümlerine yol açmış ülkelere toplumlara korku ve dehşet salmıştır. Her bir salgın hastalığın tedavisi bulundukça yeni salgın hastalıklar ortaya çıkmıştır. Tarihten günümüze aslında bu durum değişmemektedir.

            Bu günlerde ülkeleri etkileyen salgın hastalığın adı Corona Virüsüdür. Bu hastalığın en büyük özelliği hızlı bir şekilde yayılmasıdır. Hastalık bir kişiye bulaştığında bu kişinin temas halinde bulunduğu insanlara bulaşma olasılığı muhtemeldir. Ülkemiz çok iyi bir şekilde önlem almıştır ve almaya devam etmektedir. Eğer vatandaş olarak bizler alınan önlemlere ve söylenen kurallara uymazsak, salgın yayılmaya devam edecektir. Bu nedenle her birimize sorumluluklar düşmektedir. Birçok iletişim kanallarında Corona Virüsten korunmanın yolları adında bilgiler verilmektedir. Lütfen bu kurallara harfiyen uyalım. (Ellerimizi 20 saniye boyunca ovalayarak su ve sabun ile sık sık yıkamak. Öksürme ve hapşırma gibi durumlarda tek kullanımlık mendil kullanmak. Tokalaşmak, öpüşmek ve sarılmaktan kaçınmak. Hasta olan kişilerle en az 1 metre uzaklıkta temasta bulunmak. Bulunduğumuz ortamı temiz tutmak ve sık sık havalandırmak. Ellerimizi ağız, yüz ve burnumuza götürmemek. Kapalı ve kalabalık ortamlara girmemek. Aynı zamanda şimdi okulların tatil edilmesiyle de parklar ve bahçelerde kalabalık ortam oluşturmakta bu ortamlardan da mümkün olduğunca uzak durmak. Toplu ulaşımları mecbur olmadıkça kullanmamak. Sağlıklı beslenmeye dikkat etmek. Eğer yurt dışından geldiysek 14 gün kendimizi evde karantina altında tutmak gibi yapılacak basit önlemlerle bu virüsün bize ve çevremize bulaşmasını önlemiş oluruz.)

            Bu tür, şimdilik tedavisi olmayan salgın hastalıklar topluma korku ve kaygı yaymaktadır. Çünkü kendimizi bir belirsizlik, bilinmemezlik içerisinde bulduğumuz için panik duruma geçeriz. Ne olacak, şimdi ben ne yapmalıyım? Bu hastalığa yakalanırsam….. gibi düşünceler bizim beynimizi sarar. Korku ve endişe daha çoğalır. Salgın hastalığa yakalanma korkusu insanların hayatının seyrini değiştirir. Marketlerden yiyecek stokları yapmak, kolonya ya da anti bakteriyel dezenfektanlar evde depolamak aslında bu panik ve kaygı durumunun vermiş olduğu sonuçlardır. Aşırı endişe maalesef ki ruh sağlığımızı etkilemektedir. Bu durumda sağlıklı bir şekilde düşünemeyiz.  Aynı zamanda bu durumun getirdiği stres ve gerginlik çevremizdeki kişilere zarar verme boyutuna gelebilir. Ailemiz içerisinde hasta olan kişilere karşı davranışlar değişebilir. Ya da tam tersi hasta olan kişiyi ne olacağına dair endişeden dolayı korkup saklamak kaçırmak işleminde bulunmak eylemleri görülebilir. Bu tür eylemler sağlıklı bir şekilde düşünülemediği için yapılmaktadır. Endişe ve panik durumu normal düşünmeyi engellemektedir. Aynı zamanda alkol, tütün gibi maddeler daha çok kullanılmaktadır. Uyumak ve konsantre olmak zorlaşmaktadır.            

Hastalık normal yaşam seyrimizi değiştirdiği için, örneğin şu anda; evden dışarı serbest bir şekilde çıkamamak, belirli tedbirler almaya çalışmak normal yaşamımızın dışında davranışlar beklenmesinden dolayı kendimizi hapsedilmiş hissederiz. Boğuluyor nefes alamıyor gibi panik durumlar yaşayabiliriz. Bu durumun belirsizliğinden korkuyor olmak gayet doğaldır. Korku, kötü bir durum gibi gözükse de bunu olumlu yöne çevirebilmek biraz bizim elimizde olan bir şeydir. Korku doğru ve ölçülü olduğu sürece bizleri tehlike karşısında hayatta tutan, çevremizdeki sevdiklerimizi güvende tutmamıza yardımcı olan bir duygu durumuna dönüştürülebilinir. Eğer bu duyguyu olumlu bir anlamda kullanabilirsek o zaman tedbirli olmamızı ve gerekli olan tüm önlemleri almamızı sağlayan bir işleve sahip olabilir. Her şeyden önce sakin olmalıyız. Gerekli tedbirleri alarak bu durumun geçeceği zamana kadar sakin bir şekilde beklemeliyiz. Güvendiğimiz kişilerle durum hakkında telefon gibi iletişim araçlarıyla konuşabiliriz. Corona virüs hakkındaki medya yayınlarını gereğinden fazla izlememeliyiz. Üzücü haberleri duymak bizi daha fazla endişeye sürükleyecektir. Bedenimize iyi bakmalıyız. Gerekli önlemleri alarak evden dışarı çıkmamız gerekiyorsa bu şekilde çıkmalıyız. Sağlıklı ve dengeli yemekler yemeliyiz. Bolca uyumalıyız. Alkol ve sigara gibi zararlı maddelerin aşırı tüketiminden uzak durmalıyız. Bu durumun geçici olduğunu unutmadan umut duygunuzu koruyun ve olumlu düşünmeyi sürdürün. Kitap okuyun ve sakin kalmak için müzik dinleyin. Bu durumu olumluya çevirmek sizin elinizde evde olmak, ailenizle kaliteli zaman geçirebilmek için iyi bir fırsat olduğunu unutmayın.

            Eğer aşırı kaygı ve stres durumundaysanız. İzlediğiniz haberlerden fazla etkileniyorsanız. Uyku düzensizliğiniz oluştuysa, hapşırma ve tıksırmalardan panik oluyorsanız, sağlığınızla ilgili aşırı endişeleniyorsanız ve günlük rutinlerinizi yapmakta zorlanıyorsanız psikolojik destek almanızı öneririm. Beden sağlığı gibi ruh sağlığını da güçlü tutarsak bu tür kitlesel tehditlerden daha az etkileniriz. İyi ve sağlıklı günler geçirmeniz dileğimle.